Aileler çocuklarının “yalan” söylemesinden veya söyleyebileceği fikrinden çok korkarlar. Bu nedenle de yalanı bilmeyen veya yalana meyillenmeyecek çocuklara bile yalan ile ilgili telkinde bulunurlar. Telkinde bulunmak çocuğun aklında oluşmayan fikri oluşturabilir. Çünkü çocuğun bu bilgiye ihtiyacı yoktur. Bu konuyla ilgili bir yaşantısı veya merakı henüz oluşmamıştır.
Öncelikle “yalan” söyleyen çocuğun yaşı dikkate alınmalıdır. Eğer yalan söyleyen çocuğunuz 5 yaşın altında ise bunu çok fazla ön plana çıkarmak doğru değildir. Çünkü bu yaş grubunda yalan söyleyen, daha doğrusu olayları farklı anlatan çocuğun amacı karşısındaki kişiyi aldatmak, kandırmak değildir. Çünkü çocuklar 3-3,5 yaşına kadar kendi düşüncelerinin başkalarının düşüncelerinden farklı olduğunu bilmiyorlar. Yani kendisi ne düşünüyorsa, başkaları da aynı şeyi düşünüyor zannediyorlar. Tabii ki bu durumda olan çocuğun kafasında yalan diye bir kavram henüz oluşmamış oluyor. Ama 4 yaşından sonra çocuk kendi düşüncelerinin farklı olduğunu fark ediyor. Kendisi söylemedikçe, insanların onun ne düşündüğünü ve ne yaptığını bilemeyeceğini keşfediyorlar. Yani yalanın varlığını artık bilir hale geliyorlar. Ama bu demek değildir ki çocuklar hemen yalan söylemeye başlıyor. Bu evrede biz ebeveynler devreye giriyoruz. Eğer çocuğa biz bu evrede yanlış telkinler veriyorsak çocuk yalanın ne olduğunu ve ne şekilde kullanılacağını öğrenir hale geliyor.
Bir çok çocuk ailelerin baskıcı, sert ve cezaya meyilli davranışları yüzünden yalan söylüyor. Çünkü biz yetişkinler çocuğumuza “bak bana doğruyu anlatmazsan sana oyuncak almam!” “bana doğruyu söylemezsen seni arkadaşınla oynamaya göndermem!!” “bana yalan söylemeye devam edersen seni döverim!”… vb. şekilde cümlelerle kendimizce terbiye verdiğimizi ve yalandan uzaklaştırabileceğimizi düşünürüz. Ama bu şeklide davranılan bir çocuk daha fazla yalan söylemeye ve söylediği yalanların dozunu arttırmaya başlar. Aslında yalan o çocuk için daha cazip ve yapılması iyiymiş gibi bir duruma dönüşür.
Çocuklar aşağı yukarı 11-12 yaşına kadar genelde ailelerinin onlara vereceği cezalardan kaçmak ya da ailesinden veya yakın çevresinden övgü almak için yalan söylüyorlar. Örneğin; “Bu resmi kim yaptı? Çok güzel olmuş.” gibi bir soruya bile, kendisi yapmamış olmasına rağmen “Ben yaptım. Beğendin mi?” şeklinde bir yanıtla karşılık verebilir.
Çoğu çocuğa “Sence yalan neden kötü bir şey?” diye sorulduğunda verdikleri cevap çoğunlukla “Eğer anne/babana yakalanırsan sana ceza verir” diye yanıt veriyor. Aslında yalanın doğası veya neden kötü olduğu hakkında çok da fikirleri yok.
Ama 12 yaşından sonra yalan söyleme sebepleri farklılık göstermeye başlıyor: bazen başkalarını korumak için, bazen kibar olmak için, bazen kendini iyi göstermek için, bazen arkadaşları üzerinde kontrol kurmak için… vb. sebeplerle yalan söylemeye başlıyorlar. Bu durumda cezayı ortadan kaldırmak yalanı önlemeye yetmiyor. Yani “Doğruyu söyle dövmeyeceğim/kızmayacağım/ceza vermeyeceğim” demek boşuna oluyor. Çocuk artık yaptığı davranış karşısında sizin ne yapacağınızı bildiği için sözlerinizin artık çok da bir anlamı kalmıyor. Çünkü büyük ihtimalle sizde ona yalan söylüyorsunuz…
Çocuklar yalan söylemeyi, yalan söylemenin dozunu veya kime yalan söyleyip söylemeyeceklerini ailelerini gözlemleyerek öğrenirler. Örneğin; evinize bir misafir gelmek istediğinde siz çocuğunuzun duyacağı veya sizi gözlemleyeceği bir yerde gelmek isteyen kişiye “Kusura bakmayın bugün çok hastayım. Başka bir zamana inşallah…” derseniz çocuk da bunu annem/babam da yapıyor. Sakıncası yok. İstemediğin bir durumda yalan söyleyebilirsin şeklinde yorumluyor. Daha sonrasında okula gitmemek için “anne/baba çok hastayım, gidemem.” demeye başlıyor.
Aileler yalan söyleyen çocukları karşısında çok farklı yöntemler denemeye çalışıyorlar. Denemek ve vazgeçirmeye çalışmak iyi bir durumdur. Fakat bir sürü yöntemi bir kereden, kısa süreli veya tüm yöntemleri karıştırarak yapmak doğru değildir. Denemeye başladığınız davranış şeklini en az 21 gün devam ettirmelisiniz ki o yöntemin işe yarayıp, yaramadığını görmelisiniz.
Çocuğunuz yalan söylediğinde nasıl bir yol izleyebilirsiniz biraz bunlardan bahsedelim:
- Çocuklarımız biz anne/babayı taklit ederek büyüyorlar. Yani kadın veya erkek olmayı o cinsiyette bulunan ebeveynine bakarak öğreniyorlar. Eğer çocuğunuzun yalan söylemesini istemiyorsanız ona iyi bir rol model olmak için çaba sarfetmelisiniz.
- Evinizde koyduğunuz kurallarınız, çocuğunuzun karşılayamayacağı şekilde zorlayıcı, onun bireysel alanına müdahil olucu şekilde olmamalı.
- Çocuğunuzdan beklentileriniz onun karşılayamayacağı cinsten olmamalıdır. Örneğin; evde hiç bir sorumluluğu olmayan bir çocuğa bir kereden bir evcil hayvan alıp onunla ilgilenmesini beklemeyin.
- Çocuğunuzu etkili şekilde dinlemeyi öğrenin. Onun sıkıntılarını, kaygılarını ve endişelerini anlamaya çalışın. Unutmayın her yaşta kaygı ve endişeler vardır.
- Öfke denetiminizi sağlamaya çalışın. Örneğin; onun ilk yalanını yakaladığınızda bu durumun sizi çok şaşırttığını, üzdüğünü ve hayal kırıklığına uğrattığını ifade edin ve bunu ona hissettirin. Elbette küserek veya ceza vererek yapmayın. Onunla nazikçe konuşmaya, neden yalan söylediğini ve bu yalanı söyledikten sonra ne hissettiğini anlamaya çalışın.
- Davranış bozukluklarını “yalan söyleme” davranışından ayırt etmeye çalışın. Örneğin; çocuğunuz ev eşyalarından herhangi birini kırdıysa ve bu konuda yalan söylemeye çalıştıysa: ilk önce niçin kırdığını anlamaya çalışın ve daha sonra yalan söyleme davranışına odaklanın.
- İnsanın değişmesi ve bazı durumları içselleştirmesi uzun sürer. Bu nedenle de tavırlarınızı bir kereden değiştirmeye çalışırsanız hata yapma oranınız daha fazla olacaktır. Eşinizle davranışlarınız üzerine ve bundan sonra nasıl bir yol izlemeye birlikte karar vermelisiniz. Bu evrelerde tabi ki tökezleyeceksiniz. Sabırlı olmaya çalışmak zordur. Ama başarılması imkansız değildir. Bu evrede kendinize haksızlık etmeyin.
- Çocuğunuzu sürekli denetlemeye ve yalanlarını yakalamaya çalışmayın. Bu sizin ve onun için epey zor olacaktır ve daha çok yalan söylemesine sebep verecektir. Örneğin; çocuğunuz gözünüzün önünde kardeşine vurduysa “kardeşine vurdun mu?” diye sormayın. Muhtemelen inkar edip, yalan söylemeye çalışacaktır. Bunun yerine “anneciğim kardeşine kızmış olabilirsin. Ama ona vurmak yerine güzelce anlatmaya çalışman daha doğru olur.” Şeklinde cevaplar vermeye çalışın.
- Çocuk doğru söylediği zaman ailesi ile olan ilişkisinin bozulmayacağını bilmelidir. Çünkü çocuk için önemli olan hala daha “bu ailede değerli miyim” ve “beni önemsiyorlar mı” kısmını görmek.
- Tüm çocuklar gerçeği abartmayı severler. Ancak şunu unutmamalıyız ki, eğer çocuğunuzun bir sorunu olduğunda, sizinle konuşabildiğini hissederse, yalan söylemeye ihtiyaç duymayacaktır.